Bahar Candan ve Nihal Candan kardeşlerin gözaltına alındığı dolandırıcılık davasında binlerce yıl hapis istemi

Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle 66 kişiyi dolandıran suç örgütü davasının görülmesine Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.

Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan’ın da mağdurlarla yapılan görüşmelere katıldığı iddiasıyla gözaltına alındığı davaya ilişkin mütalaa açıklandı.

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdiklerini belirtti.

Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri ‘Veysel’ olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.

PEŞİN ALIP KAYIPLARA KARIŞTILAR

Müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderip teklifte bulunulduğu da açıklanan mütalaada, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen müştekilerle anlaşma sağlandığı, şahısların anlaşmaya göre araç bedelinin yüzde 10’u oranında bedeli peşin olarak aracı şirket olduğu belirtilen paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları kaydedildi.

Şahısların araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları araç ve komisyon bedelleriyle kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine örgütün şeması ve eylemlerinin açığa çıkarılması amacıyla soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.

MAĞDURLAR TEHDİTLE SİNDİRİLDİ

Mütalaada, dolandırıldığını anlayan mağdurların şebeke elemanlarıyla irtibat kurarak hakkını aramaya çalıştıkları, ancak Onur Apaydın ve ekibi tarafından tehdit edilerek sindirildiği de belirtildi.

BİN 328 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

Mütalaada Eren Koç’un ‘suç örgütü kurmak ve yönetmek’ ve 66 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Sanık Onur Apaydın’ın ise ‘suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenirken dolandırıcılık suçlarına iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bu suçtan beraatına karar verilmesi istendi.

Öte yandan mütalaada diğer sanıkların da değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Söz verilen sanıklar ve avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Eren Koç’un tutukluluk halinin ve bir kısım sanıklar hakkında uygulanan adli tedbirin devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İDDİANAMEDEN

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki olarak yer alırken, 32 kişi ise tutuklu şüpheli olarak yer aldı.

30 kişinin örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi. İddianame kapsamında Eren Koç ve Onur Apaydın’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 58 mağdura karşı 58 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban’ın ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi.

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman’ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir