Nisan ayında özellikle hisse senedi piyasası iyi bir performans gösteriyor. BIST 100 Endeksi’nde bu ayki artış yüzde 8.45’e ulaşmış durumda. Merkez Bankası’nın geçen hafta yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizleri beklendiği gibi yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Faiz artırımlarının sonuna gelindiğine yönelik genel bir görüş hakim. Ancak enflasyondaki seyir önemli. Özellikle mayıs ayı enflasyon açısından kritik. Zira enflasyonun mayıs ayında zirve yapacağı ve ardından baz etkisinin de katkısıyla yılın ikinci yarısında yönünü aşağıya çevireceği tahmin ediliyor. Evet mayıs ayı enflasyon açısından kritik görülürken piyasalar açısından da ayrı bir önemi var. Çünkü mayıs aylarında akıllara finansal piyasaların literatüründe yer etmiş Sell in May, go away! (Mayısta sat ve uzaklaş) tabiri gelir.
Mayıs satışlarının nedeni
“Sell in May, go away’ tabiri, küresel hisse senedi piyasalarında geçmiş yıllarda mayıs ayında görülen düşüşlerden sonra oluştu. 1998-2012 yılları arasında küresel hisse senedi piyasalarının mayıs ayı performanslarına bakıldığında 15 yılın 10’unda satış ağırlıklı bir seyrin yaşandığı dikkat çekiyor. Bu tabirin arkasında yatan neden, özellikle ABD’deki kurumsal yatırımcıların yaz ayları öncesinde satıcı tarafta olmaları. Yaz aylarında piyasalarda daha sakin bir seyrin izlenmesi ve azalan likidite nedeniyle büyük yatırımcılar pek yüklü pozisyon taşımayı tercih etmiyorlar. Yine yılbaşından itibaren karda olan yatırımları realize eden yatırımcıların, tatil dönüşü yeni pozisyon açmak için ellerinde likidite olması istediğinin de bu tabirin ortaya çıkmasında etkili olduğu söyleniyor.
ABD korelasyonu azaldı
‘Sell in May, go away’ mottosu her ne kadar ABD’de ortaya çıksa da bu korelasyonun son yıllarda bozulduğu görülüyor. 1998-2012 arasında Dow Jones Endeksi, 15 mayıs ayının 10’unu kayıpla tamamladı. Son 11 yılın mayıs aylarına bakıldığında ise Dow Jones Endeksi sadece 2019 ve 2023 yılını mayıs ayını kırmızı kapattı. Dow Jones, 2019 Mayıs ayında yüzde 6.69, geçen yılın mayıs ayında yüzde 3.49 düştü. Mayıs ayı başı ve sonu verilerine göre bu çıkarımlar yapılsa da ay içinde sert hareketlerin görüldüğü unutulmamalı. Örneğin 2022 yılının mayıs ayında Dow Jones ayın tamamında yüzde 0.03 yükselmiş gözüküyor. Oysa ay içinde kayıplar bir ara yüzde 10’a ulaştı. Bu yıl mayıs ayının küresel piyasalar için çalkantılı geçme ihtimali masada. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimlerine beklentilerden daha uzun bir süre sonra başlayabileceği beklentileri hisse senetleri üzerinde baskı yaratıyor. Tuncay Turşucu Araştırma ve Danışmanlık Kurucusu Tuncay Turşucu, mayıs ayında ABD’de S&P 500 Endeksi’nde yüzde 5 civarı bir geri çekilme ihtimalinden bahsediyor.
Gelişen ülkeler için ‘kabus’ ayı
“Sell in May, go away!” ABD piyasalarında son yıllarda gerçekleşmese de gelişmekte olan ülkeler için bir ‘kabus’ olmaya devam ediyor. MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi son 15 yılın 9’unda mayıs ayını eksi kapattı. 2022 yılının mayıs ayında MSCI Gelişen Ülkeler Endeksi yüzde 0.09 yükselmiş gözükse de ayın ilk yarısında yüzde 8 geriledi.
Borsa İstanbul’da durum gelişen ülkelerden farklı değil. Son 26 yıla baktığımızda mayıs aylarında Borsa İstanbul yatırımcısını pek sevindiremedi. BIST 100 Endeksi, 1998 yılından bu yana sadece 9 yıl mayıs ayını artıda kapatırken 17 yıl mayıs aylarını düşüşle tamamladı. Son 4 yıla bakıldığında ise Borsa İstanbul mayıs aylarını pozitif kapatmayı başardı. Geçen yıl mayıs ayında genel seçimlere yönelik beklentiler endekste yüzde 6’ya yakın prim yapmasını sağladı. Borsa İstanbul’da son yıllarda azalan yabancı payı yurtdışı ile korelasyonu azaltmıştı. Yani yurtdışındaki hareketler içeriye pek yansımıyordu. Ancak yeni ekonomi yönetimiyle rasyonel piyasalara geçiş sonra yabancı ilgisinin yeniden canlandığı görülüyor. Dolayısıyla yabancı payının artmaya başlaması ve yeni girişlerin devamı yurtdışı gelişmelere duyarlılığı artırabilir. Bu da yurtdışı piyasalardaki olası dalgalanmaların yeniden içeride etkili olmasını sağlayabilir.