Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, gençlerin suskunluk ve küskünlük sarmalında olduğuna dikkat çekerek “Siyasetçiler çok iyi bilmeli ki suskunluk sarmalı büyük bir risktir. Gençlerin suskunluğu, yarının en büyük krizinin habercisi olabilir. Gençlik yeniden konuşmaya, üretmeye ve inanmaya başladığında; Türkiye de yeniden yolunu bulacaktır” dedi.
Yeni öğretim yılı öncesinde basın toplantısı düzenleyen Pehlivanoğlu, gençlerin, özgürlük, eşitlik, dürüstlük ve refah, belirsizlikten uzak, umut ve fırsat dolu bir gelecek istediğini belirterek şöyle devam etti:
“Ama gerçek şu ki bugün ‘beyin göçü’nden öte bir ‘hayal göçü’ yaşıyoruz. Avrupa’daki tüm ülkelerde üniversite mezunlarının işsizlik oranı, genel nüfusun işsizlik oranına göre daha düşük. Tek istisna: Türkiye. Üstelik bu tablo 2011’den beri değişmedi. Her üç gencimizden biri sabah uyandığında ne işe gidiyor ne okula. Bu tablo, gençlerimiz için bir fırsat penceresine değil; hızla büyüyen bir umut boşluğuna işaret ediyor. Diploma sayımız arttı ama diplomanın değeri düştü. Üniversite artık işsizlikle eşanlamlı hale geldi.”
‘ORTAÖĞRETİM İŞLEVSEL DEĞİL’
Ortaöğretimin biçimsel olarak zorunlu ama işlevsel olmadığını vurgulayan TED başkanı, bu eğitim kademesindeki sorunları şöyle sıraladı: “Ortaöğretim zorunlu hale getirilmiş olsa da okullaşma oranı yüzde 88. 14-17 yaş aralığında okul dışında kalan çocuk sayısı yükselmeye devam ediyor. Bu sayı 2022-2023’te 284 bin 68 iken 2023-2024’te yüzde 59.4 artışla 452 bin 672’ye yükseldi. Açıköğretim liselerine yönelim önlemlere karşın devam ediyor. 2024-2025 döneminde bu sayı 282 bin 135 oldu. 9. sınıfta örgün eğitimden açıköğretime geçişler önceki yıla kıyasla üç kat arttı. 20 gün ve üzeri devamsızlık oranı ilkokullarda yüzde 11.6, ortaokullarda yüzde 14.8 iken bu oran genel ortaöğretimde yüzde 27’ye, mesleki ve teknik ortaöğretimde ise yüzde 46.6’ya yükseldi Özellikle mesleki ve teknik ortaöğretimde her iki öğrenciden birinin uzun süre devamsızlık yaptığı anlaşılıyor. Sistemde ciddi bir tekrar, yığılma ve verimsizlik var.”
11. sınıf sonrası “standart lise diploması” uygulamasının getirilmesini, bu diplomayla meslek yüksekokulları, önlisans ve açıköğretime sınavsız geçiş imkânı sağlanmasını öneren Pehlivanıoğlu, “12. sınıf üniversiteye hazırlık yılı olmalı. Okul, üniversiteye hazırlık sürecinin merkezinde olmalı. Dershanelere, özel kurslara, okul dışı kaynaklara aktarılan paralar ailelerin cebinde kalmalı” diye konuştu.
‘SİYASET ÜSTÜ OLMALI’
Ortaöğretim başarı puanı uygulamasının dezavantajlı çocuklar için adaletsizliklere yol açtığını ve okul bazlı yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyleyen TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, şu çağrıda bulundu: “Eğitim sistemi tek elden, kalıcı ve güçlü bir yönetişim modeline kavuşturulmalıdır. Milli Eğitim Akademileri, YÖK ve MEB arasındaki koordinasyon sorununun en son örneğidir. Eğitimi siyaset üstü bir mesele haline getirelim. Sistem, bakandan bakana, YÖK başkanından YÖK başkanına değişemez. Eğitim hiçbir görüşün tatmin alanı olamaz. Milletin yoksul çocukları için bir strateji oluşturulması gerekir. Gençlerin, değersiz diplomalarla işsizliğe mahkûm edilmesini doğru bulmuyoruz.”